Ülkemizin dört bir yanında, geçim kaynağı olarak tabiatın sunduğu nimetlere yönelen aileler, artık daha fazla dikkat çekiyor. Kilosu 250 lirayı bulan ve yüzlerce ailenin geçim kaynağı haline gelen, doğanın kıymetli hazinelerinden biri olan bir bitki için gün boyu süren zahmetli bir yolculuğa çıkıyorlar. Yürüyerek 5 saat boyunca, zorlu yolları aşarak bu kıymetli bitkiyi toplamak, pek çok aile için yaşam mücadelesinin sembolü haline geldi. Peki, bu bitki ne? Nasıl toplanıyor? Bu ve benzeri sorulara detaylı cevap arıyoruz.
Bu bitki, doğanın kollarında yetişen ve özellikle bölge halkı tarafından 'dağ nanesi' ya da yöresel ismiyle anılan 'fesleğen' olarak bilinen bir türdür. Dağ nanesinin, hem gastronomideki kullanımı hem de şifalı özellikleri ile bilinen bitkiler arasında bulunması, onu değerli kılan en büyük sebeplerden biridir. Özellikle bölgesel yemeklerde tat ve aroma katmak amacıyla tercih edilen bu bitki, aynı zamanda sağlık açısından da pek çok fayda sağlamaktadır. Antioksidan özellikleri ile bilinen dağ nanesi, bağışıklık sistemini güçlendirirken, sindirim sistemi üzerindeki olumlu etkileri ile de tanınmaktadır.
Son yıllarda artan talep, bu bitkinin fiyatlarını da yukarı taşıdı. Pazar koşullarının ve tarımsal üretimin yetersiz kalmasıyla birlikte, kilosu 250 liraya kadar çıkması, ailelerin bu işe yönelmesine sebep oldu. Birçok aile, bu bitkiler için günlerini harcayarak, geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar. Kırsal kesimde, ekonomik zorlukların hakim olduğu bu dönemde, dağ nanesi toplamayı, bir meslek haline getirerek yaşam mücadelesine dönüşen yüzlerce aile, zorlu şartlar altında çalışıyor.
Bu bitkiyi toplamak, sadece bir meslek değildir; aynı zamanda ailelerin geçim kaynağıdır. Sabah erken saatlerde yola çıkan aileler, dağların eteklerine kadar yürümek zorunda kalıyorlar. Bu zorlu yolculuk, hem fiziksel hem de psikolojik olarak büyük bir dayanıklılık gerektiriyor. Yürüyüş sırasında karşılaştıkları zorluklar, yakıcı güneş, kayalık araziler ve sulak alanlar içerisinde kaybolma riskleri, bu süreci daha da çetin hale getiriyor. Ancak ailelerin, yarınlarına dair umutları, bu zorluklarının üstesinden gelmelerine yardımcı oluyor.
Ailelerin birçoğu, bu toplama işini geleneksel olarak nesilden nesile aktararak sürdürüyor. Çocukları da bu toplama işine dahil ediyorlar; böylece hem aile bütçesine katkıda bulunuyor hem de çocuklarına çalışma disiplini ve doğayla olan bağı öğretiyorlar. Kimi zaman bu çalışma koşulları, eşlerin bir arada geçirdiği zamanı artırıyor; aile bağlarını kuvvetlendirerek, birlikte verim elde etmenin mutluluğunu yaşatıyor.
Bu bitkinin toplanması, yerel pazarlar ve tüketiciler için bir fırsat sunuyor. Birçok işletme, bu doğal ürünü menülerine dahil ederek hem yerel ekonomiye katkıda bulunuyorlar hem de bu ürünü, şehir yaşamına kazandırarak tüketicilerle buluşturuyorlar. Yavaş yavaş bu bitki, sadece kırsal kesimde değil, büyükşehirlerdeki restoranlarda da popülerlik kazanmaya başlıyor. Bu durum, ailelerin emekleri karşılığında daha fazla kazanç sağlamalarına olanak tanıyor.
Şu anda pek çok STK ve yerel yönetim, bu ailelere destek olmak için projeler geliştirmekte ve sürdürülebilir tarım uygulamaları üzerinde çalışmalar yürütmektedir. Bu sayede, topladıkları bitkilerin değerini artırma ve geri dönüşüm süreçlerine dahil etme amacı güdülmektedir. Aileler bu desteklerle birlikte, yalnızca geçim kaynağı değil, aynı zamanda doğanın korunmasına yönelik anla ki bir bilinç de oluşturmuş oluyorlar.
Sonuç olarak, dağ nanesi toplama geleneği, birçok ailenin hayatında sadece bir iş olmaktan çıkmış ve aynı zamanda geleneklerin, kültürel mirasların yaşatılmasına da katkı sağlamakta. Aileler, doğadan topladıkları yolculuklarının onlara sunduğu imkanlara minnettar; çünkü bu kıymetli bitki, hem geçim kaynağı hem de bir umut ışığı olma özelliği taşımaktadır.